Nafaka artırım davası, ortak çocukların yaşam maliyetlerinin yükselmesi sebebiyle iştirak nafakası için ya da eski eşin ihtiyaçlarının mevcut nafakanın karşılayamaması durumunda yoksulluk nafakası için talep edilebilir.
Tedbir Nafakasının Artırılması Davası
Haklı bir nedenle ayrı yaşama kararı alan eş, kendi ve/veya reşit olmayan ortak çocuklar için tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Eğer hakim, bu nafakayı kararlaştırırsa, başka bir hükme kadar bu nafaka ödenir.
Boşanma ve ayrılık sürecinde talep edilen tedbir nafakası, davanın karara bağlanacağı zamana kadar ödenir. Tedbir nafakasının artırılması için ekstra bir dava açılmasına gerek yoktur. İlk nafaka kararını veren mahkeme bu talebi alabilir. Kişiler, nafakanın artırılmasını talep ederken nedenlerini detaylıca belirtmeli ve kanıtlarını sunmalıdırlar.
Yoksulluk Nafakasının Artırılması Davası
Yoksulluk nafakası (TMK m.175), boşanma sonucunda yoksul duruma düşen ve diğer eşe kıyasla hiç veya daha az suçlu olan eşe sürekli olarak ödenen nafakadır. Yoksulluk nafakası, boşanma kararıyla birlikte ya da bağımsız olarak verilmiş olabilir.
İştirak Nafakasının Artırılması Davası
İştirak nafakası (TMK m.327 vb.), boşanma sonrası reşit olmayan ortak çocukların velayeti kendine verilen eşe ödenen nafakadır. Bu nafakanın amacı, ortak çocukların giderlerine katkıda bulunmaktır. Hakim, bu nafakayı kendiliğinden kararlaştırır. Bu nafakanın ödemesi çocuğun reşit olmasına kadar devam eder; fakat çocuk eğitim hayatına devam ediyorsa, nafaka ödemesi sürer.
Nafaka Artırım Davasının Şartları
Nafaka artırım davası açmak için belli başlı şartlar vardır. Bu noktalar genel olarak şu şekilde belirlenmiştir:
- İştirak nafakası olarak bilinen ve çocuğun bakım giderlerini karşılamak için belirlenen nafakanın, çocuğun eğitim gereksinimlerinin artışı ya da büyüme gibi sebeplerle yetersiz kalması.
- Nafaka borçlusunun ekonomik durumunun nafakanın belirlendiği döneme göre daha iyi olması, maddi imkanlarının pozitif yönde değişmesi.
- Nafaka borçlusunun maddi durumunun kötüleşmesi, ekonomik olarak zor duruma düşmesi.
- Nafaka alıcısının yaşam standardının, nafakanın bağlandığı döneme kıyasla azalması.
- Enflasyon nedeniyle nafakanın değerinin düşmesi, yetersiz hale gelmesi.
- Nafaka alıcısının ekonomik durumunun iyileşmesi, ihtiyaçlarını kısmen ya da tamamen karşılayacak maddi güce erişmesi.
Nafaka Artırım Davası Ne Zaman Başlatılır?
Nafaka artırım davası, taraflardan birinin ekonomik koşullarında bozulma olduğu anda başlatılabilir.
Nafaka Artırım Davası Nasıl Başlatılır?
Nafaka artırım davasının başlatılabilmesi için kişinin bu konuda bir dilekçe sunması ve dilekçesinin mahkeme tarafından kabul edilmesi gereklidir. Nafaka Artırım Davası şu adımlar izlenerek başlatılır:
- Dilekçenin başına davanın başlatılacağı Aile Mahkemesi’nin adı yazılır.
- Dava taraflarının adı, soyadı, adresi ve kimlik numaraları dilekçeye eklenir.
- Dilekçenin dava konusu bölümüne talep edilen nafaka miktarı yazılır.
- Nafaka ihtiyacı ile ilgili açıklamalar net bir biçimde dilekçeye eklenir.
- Deliller dilekçeye eklenir.
- Talepler açık ve anlaşılır bir şekilde dilekçenin sonuç bölümüne yazılır.
- Hazırlanan dava dilekçesi ilgili adliyeye teslim edilir.
- Teslim sırasında yargılama harç ve masrafları ödenir.
Bu adımları tamamladıktan sonra davanız kabul edilmiş sayılır. Adliye görevlisi size, davanızın başlatıldığı mahkeme ve esas bilgisini içeren bir belge sunacaktır.
Nafaka Artırım Davası Kaç Yılda Bir Başlatılır?
Nafaka Artırım Davası, kişinin mali durumunun kötüleşmesi durumunda herhangi bir anda açılabilir.
Mahkeme hakimi, kişinin bu ihtiyaç durumunu değerlendirerek kararını verecektir. Ekonomik koşullardaki değişiklikler nedeniyle Nafaka Artırım Davası’nın 1 yıldan kısa bir süre içinde yeniden açılması halinde, davanın reddedilme riski bulunmaktadır.
Nafaka Artırım Davasına Karşı Açılan Dava Nafaka Artırım Davası’na karşı olan ve mevcut nafakanın çok yüksek olduğunu düşünen kişinin, nafakanın azaltılmasını talep etmek için karşı dava açma hakkı vardır.
Nafaka Artırım Davası Dilekçesi
KÜÇÜKCEKMECE AİLE MAHKEMESİ’NE
DAVACI :
VEKİLİ : Av. Aytaç KINDIR
Cevizli Mah. Köroğlu Cad. No:3 D:5 Kartal/ İSTANBUL
DAVALI :
KONU : Müşterek çocuk için hükmedilen aylık 800 TL iştirak nafakasının 1300 TL artırımı ile aylık 2000 TL olacak şekilde yükseltilmesi ve Türk Medeni Kanunu’nun 176. ve 330. maddeleri uyarınca gelecek yıllarda meydana gelecek yıllık enflasyon oranı da göz önünde bulundurularak artış için oran belirlenmesine karar verilmesi; müvekkile bağlanan 700 TL Nafakanın 1300 TL artırılarak toplam 2000 TL olarak belirlenmesini ve Türk Medeni Kanunu uyarınca gelecek yıllarda meydana gelecek yıllık enflasyon oranı da göz önünde bulundurularak artış için oran belirlenmesine talebimizi havi dilekçemizin arzından ibarettir.
DAVA DEĞERİ : 31.200
AÇIKLAMALAR
A. SÜREÇ ÖZETİ
Müvekkil xxxxx (TCKN : 54181635452) ile davalı xxxxx [YKN:] Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesi 2019/889’e Sayılı dosyasında verilen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlardır. İşbu dosya ile yapılan yargılamada anlaşmalı boşanma yargılaması usulüne uygun olarak protokol taraflarca imza altına alınmış, mahkeme huzurunda da taraflar hür iradeleri ile boşanmanın sonuçlarının tanzim edilen protokol uyarınca gerçekleşeceğini kabul etmişlerdir.
Mahkemece tarafların talepleri doğrultusunda 31.05.2018 doğumlu müşterek çocuk xxxxx xxxxx için aylık 800 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Müşterek çocuğun velayeti müvekkile verilmiş olup iştirak nafakasının işbu davanın davalısı tarafından irat şeklinde ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmedilen nafaka miktarının üzerinden dilekçe yazım tarihi itibariyle 1 yıl 8 ay geçmiş durumdadır. Bu süreçte müşterek çocuk büyümüş, birtakım rahatsızlıkları peyda olmuş; ihtiyaçları da haliyle değişmiş ve artmıştır. Müşterek çocuk şu anda okul öncesi eğitime yazılması gerekmektedir. Bunun dışında düzenli olarak hastaneye gitmekte ve tedavi olmaktadır. Hükmedilen nafaka bu ihtiyaçları hiçbir şekilde karşılamamaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 176. Maddesi 4. Fıkrasında; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” düzenlemesi mevcuttur. Buna göre; nafaka alacaklısının, paranın alım gücü karşısında ihtiyaçlarının artması, mevcut nafakanın giderleri karşılayamaması, nafaka borçlusunun ekonomik gücünde olumlu ve artı değişmeler olması halinde birkaç farklı durumun gerçekleşmesi halinde nafakanın artırılması gerekmektedir.
Geçen iki yıllık süreçte paranın alım gücü de bir hayli düşmüş, davalının maddi durumunda büyük miktarda iyileşme olmuş, boşanma sırasında hiçbir malvarlığı bulunmayan davalı birden fazla araç sahibi olmuş, işyeri kurmuş, lüks konutlarda yaşamaya başlamış ve şifaen edindiğimiz bilgilere göre aylık geliri de 80000 TL’ye yükselmiştir. Değişen enflasyon oranı ve paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda nafaka borçlusunun da maddi durumu bir hayli iyileştiğinden müşterek çocuğun artan ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalan nafaka miktarının hakkaniyet ilkesi uyarınca artırılması gerekmektedir. Yüce yargıtay emsal kararları da bu yöndedir.
YARGITAY 3.HD 2014/12606 E. 2015/ 466 K. Sayılı kararında ; “….. İştirak nafakasının en son artırıldığı tarih ile eldeki artırım davası arasında geçen zamanda tarafların sosyal ve ekonomik durumları değişmiş, müşterek çocuğun yaşı büyümüş, ihtiyaçları ve eğitim giderleri doğal olarak artmış, paranın alım gücü de enflasyon oranında değer kaybına uğramıştır. Hal böyle olunca mahkemece ; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları nazara alınarak, TMK’nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun şekilde artırıma karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir…” şeklinde hüküm kurmuştur.
B. MÜVEKKİLİN AYLIK GELİRİ
Müşterek çocuğun velayeti müvekkilde bulunmaktadır ve müvekkilin yoksulluk nafakası haricinde aylık geliri bulunmamaktadır. Müvekkil aldığı nafaka ile hem evin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmakta hem de müşterek çocuğun eğitim, sağlık, bakım, giyecek, oyuncak gibi ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadır. Örnek vermek gerekirse müvekkil sırf müşterek çocuğun sağlık masraflarının daha rahat karşılamak amacıyla kendi cebinden tamamlayıcı sağlık sigortası yapmıştır. Bir başka örnek ise müvekkilin düzenli olarak müşterek çocuğu hastaneye getirip götürmesidir. Müvekkil özel araca sahip değildir. Müşterek çocuğu hastaneye götürürken çoğu zaman taksi kullanmaktadır. Sırf yol masrafı dahi aylık 200 TL’den fazla tutmaktadır. Müvekkilin tek başına yaşadığı ve çocuğun tüm masrafları ile kendi ilgilendiği göz önüne alındığında almış olduğu nafaka miktarının çok küçük bir rakam olduğu aşikardır. Almış olduğu nafaka hüküm verildiği tarihten itibaren de hiç artırılmamıştır. Dolayısıyla müvekkile ödenen yoksulluk nafakasının artırılması ve talebimiz doğrultusunda karar verilmesi gerekmektedir. Müvekkilin aylık harcamalarını gösterir belgeler dilekçe ekinde paylaşılmıştır.
Müvekkil, evlenmeden önce çalışmıştır ancak evlendikten sonra çalışmayı bırakmıştır. Çalışmayı bırakmasının sebebi ise davalının müvekkilden çalışmamasını istemesidir ve bu konuda baskı yapmasıdır. Boşandıktan sonra da müşterek çocuğun hem küçük olması hem de özel ilgiye muhtaç olması sebebiyle çalışma imkanı kalmamıştır. [Müvekkilin SGK Kayıtlarının Celbini talep ediyoruz.]
Hal böyle olunca ülkemizin içinde bulunduğu dönemde enflasyon oranının artması, alım gücünün düşmesi, Türk Lirasının Dolar ve Euro karşısında değer kaybetmesi ve bunun sonucunda hayatın pahalılaşması göz önüne alındığında mahkemece takdir edilen 700 TL yoksulluk nafakası müvekkilin ihtiyaçlarını hiçbir surette karşılamamaktadır. Bu durum davalıya bildirildiğinde ise davalı sert bir tutum sergilemiş ve tek bir kuruş dahi vermeyeceğini müvekkile iletmiştir. Davalı, aylık ödediği nafaka miktarı dışında artırım yapmayacağını tek kuruş ödemeyeceğini iletmiştir.
C. MÜŞTEREK ÇOCUĞUN İHTİYAÇLARI
Müşterek çocuk özel ilgi görmesi gereken çocuklardandır. Müşterek çocuğun vücudu birden fazla alerjik reaksiyon vermektedir. Dışarı çıkıp dönmesi dahi vücudunun alerjik reaksiyon vermesine yetebilmektedir. Hastalıkları sebebiyle sürekli olarak doktor kontrolü altındadır. Düzenli olarak kan değerleri ölçülmektedir ve doktor gözetimi altında yaşamına devam etmektedir. Ayrıca alerjileri sebebiyle her ürünü kullanamamaktadır. Müvekkil, çocuk bakımı için alacağı her ürünü itina ile seçmek zorundadır. Haliyle aldığı ürünler piyasadaki diğer ürünlere göre çok daha pahalı olmaktadır. [bknz. EKLER5,6]. Örnek vermek gerekirse müşterek çocuğun cildi alerjileri sebebiyle sürekli olarak kurumaktadır. Bunun engellenmesi için vücudunun düzenli olarak krem ile ovulması gerekmektedir. Duş aldırırken de kuru ciltler için özel üretilen şampuan ve vücut losyonları kullanması gerekmektedir. Bu ürünlerin tek başlarına maliyeti Duş Yağı:166,5 TL, Şampuan:180 TL şeklindedir. [bknz. EKLER5,6] Bu maliyetler sadece örnek olarak verilmiş olup yapılan masrafları gösterir belgeler dilekçe ekinde sunulmuştur.
Müşterek çocuğun hastane masrafları az bir miktar değildir. Bahsedildiği üzere müşterek çocuk doktor gözetimi altında bulunmaktadır ve sürekli kan tahlili vermektedir. Müşterek çocuğun düzenli olarak alınan kan tahlilleri dilekçe ekinde paylaşılmıştır. Mevcut ekonomik koşullarda müvekkilim masraflara yetişememekte, davalının ödediği nafaka miktarı da ihtiyaçları karşılama konusunda yeterli olmamaktadır. Müvekkil, davalıdan masraflar için para istediğinde ise davalı; “Beni ilgilendirmez” şeklinde acımasız geri dönüşler yapmaktadır. Müvekkil, müşterek çocuğun sağlık giderlerini gözeterek tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırmıştır ve bunu kendisi karşılamıştır.
Müşterek çocuk xxxxx xxxxx henüz 3 Yaş 3 Aylık olup, okul öncesi eğitim almaya başlayacaktır. Müşterek çocuğun aylık okul ödemesi için fiyat teklifi alınmıştır. İşbu teklif dilekçe ekinde paylaşılmıştır [bknz. EK-4]. Müşterek çocuğun özel ilgi göreceği sebebiyle sıradan eğitim kurumlarına gönderilememektedir. Örnek vermek gerekirse müşterek çocuk için alerjisine uygun menü oluşturulacak bulunacağı sınıf da alerjileri dikkate alınarak dizayn edilecektir. Eğitim kurumunun ücreti 2500*12=30.000 TL şeklindedir. [bknz. EK-4]
D. DAVALININ MADDİ DURUMU
Davalı, tekstil üzerine çalışmaktadır. Ailesi ile birlikte işlettiği fabrikası ve mağazası [bknz. EK-1] bulunmaktadır. Birden fazla arabası bulunmakta olup arabalarını sosyal medya da sergilemekten çekinmemektedir. Müşterek çocuğun aracının önünde fotoğrafını çekip sosyal medyada yayınlamıştır. Şifaen edindiğimiz bilgilere göre aylık 80.000 TL geliri bulunmaktadır. Davalının maddi durumu boşanma tarihinden itibaren oldukça iyileşmiş, davacı birden fazla lüks sayılabilecek şahsi araba satın almıştır. Hal böyle olunca tarafımızca istenen nafaka miktarı davalının maaşına oranla hakkaniyet ilkesine uygun bulunmaktadır. Davalının sgk kayıtları ve banka kayıtlarının celp edilmesini talep ediyoruz. (Bu Husus SGK kayıtları ve Banka Kayıtları ile ispat edilecektir.)
Özetle; Yukarıda belirttiğimiz sebepler göz önünde bulundurularak, müşterek çocuğun artan ihtiyaçları ve giderleri karşısında mevcut nafaka miktarının çok düşük olduğu aşikardır. Ülkece içinde bulunduğumuz ekonomik süreç, enflasyon oranı, alım gücünün düşmesi ve hayatın pahalılaşması, davalının maddi durumunda meydana gelen iyileşme gibi durumların nafakanın artırılmasını gerektirdiği izahtan varestedir. Ancak ilerleyen yıllarda hükmedilen nafakanın dahi mevcut koşullarda ihtiyaçları karşılamaya yetip yetmeyeceği meçhuldür. Müşterek çocuk ilkokula başladığında ve büyüdüğünde ihtiyaçları daha da artacak, alım gücü daha da düşecek ve hayat pahalılaşacaktır. Bu sebeple işbu dava sonucunda hükmedilecek olan nafaka miktarına düzenli olarak her yıl TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artış uygulanması gerekmektedir. Bütün bu hususlar, dosyaya sunduğumuz bilgi ve belgeler uyarınca haklı davamızın kabulü gerekmektedir.
HUKUKİ SEBEPLER :
TMK ve ilgili sair yasal mevzuat
DELİLLER :
Nüfus Kayıt Tabloları
Sosyal Ekonomik Durum Araştırması
SGK Kayıtları
Whatsapp Yazışmaları
………………’e Sayılı dosyası
Müvekkil Tarafından Ödenen Müşterek Çocuk için Yapılan Harcamalar, Dekontlar
Tanık Beyanları
Kreş Ödeme Planı, Sağlık Sigortası,
Davalının Maddi Durumunu Yaşantısını Gösterir Fotoğraflar
Bilirkişi İncelemesi ve Karşı tarafın delil sunmasına karşın delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla her türlü yasal delil .
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda izah edilen ve re’sen gözetilecek nedenlerle;
Haklı davamızın KABULÜ ile , iştirak ve yoksulluk nafakasının 2000 TL’ye, YÜKSELTİLMESİNE,
Nafaka miktarlarına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK’in yayınladığı yıllık ÜFE oranında ARTIŞ UYGULANMASINA,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana TAHMİLİNE,
Karar verilmesini saygı ile vekaleten arz ve talep ederiz.
DAVACI VEKİLİ
Av. Aytaç KINDIR
EKLER :
- Davalının Maddi Durumunu, Kullandığı Arabaları Gösterir Davalıya Ait Sosyal Medya Hesaplarından Paylaşılan Fotoğraflar
- Müşterek Çocuğun Kan Tahlilleri
- Müşterek Çocuğun Tamamlayıcı Sağlık Sigortası
- Müşterek Çocuğun Gideceği Kreşin Fiyat Teklifi
- Müşterek Çocuk İçin Yapılan Özel Harcamaları Gösterir Belgeler
- Müvekkilin Harcamalarını Gösterir Belgeler
Nafaka Artırım Davası Reddedilme Durumu
Mahkeme tarafından Nafaka Artırım Davası’nın reddedilmesi halinde, nafaka miktarı eski tutarına göre devam eder.
Nafaka Artırım Davası Ücreti
Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca, nafaka artırım davası kazanıldığında, avukata karşı tarafın ödemesi gereken ve devlet tarafından belirlenen ücret 9200 Türk Lirasıdır.
İstanbul Barosu tarafından hazırlanan ve tavsiye niteliği taşıyan avukatlık ücret tarifesi uyarınca ise, aile mahkemelerinde görülen nafaka artırım davasının avukat ücreti 52000 Türk Lirasıdır.
Belirtilen avukatlık ücretleri tavsiye niteliğindedir ve davanın özellikleri ve avukatın size sunacağı teklif doğrultusunda avukatlık ücreti değişebilir.