İşe İade Davası açmanın belli şartları vardır. İşlerinden haksız yere çıkarılan işçiler bu şekilde dava açarak işe geri dönme şanslarını elde etmektedir. Açılan İşe İade Davası ile birlikte işçinin geçerli olmayan bir nedenle işten çıkarıldığı tespit edilmektedir. Daha sonrasında ise işçinin işe geri dönmesi sağlanmaktadır.
İşe İade Davası Açabilme Şartları Nelerdir?
İş Kanunu Kapsamına giren bir çalışma türü olmalıdır.
İşe iade davası açabilmek için belirli şartların sağlanıyor olması gerekmektedir. Öncelikle bu şartlar olarak ilk başta İş Kanunu kapsamında çalışıyor olmak gerektiği yer almaktadır. Böylece işe iade için dava açılabilmektedir.
Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışma olmalıdır.
Bir diğer şart olarak belirsiz süreli iş sözleşmesi ile birlikte çalışıyor olmak gerekmektedir. Eğer iş sözleşmesi içerisinde belirli bir tarih ya da süre belirtiliyor ise kanuna aykırı bir durum söz konusu olmamaktadır. İş Kanunu 11. Madde içerisinde belirsiz süreli iş sözleşmesi tanımlanmıştır.
İşçinin istifa etmemiş olması gerekir.
İşe iade davası açabilmek için ilgili iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesi gerekmektedir. Eğer iş sözleşmesi işçi tarafından feshedilmiş ise bu durumda işçinin dava açma hakkı olmamaktadır.
İşyerinde en az 30 işçinin çalışması gerekir.
Bunun yanında dava açmak için ilgili işyerinde en az 30 işçinin çalışıyor olması istenmektedir.
İşçinin en az 6 ay çalışması bulunması gerekir.
Dava açabilmek için gereken şartlar arasında en az 6 aylık kıdemin de bulunması yer almaktadır.
İşverenin haklı ve geçerli olmamalıdır.
Son olarak ise iş sözleşmesi feshinin işveren tarafından haksız ve geçerli bir nedene dayanmaması işe iade davası açmak için gereken şartlar olarak belirtilmektedir.
İşe Başlatmama Tazminatı Nedir?
İşe başlatmama tazminatı işvereni tarafından işe geri alınmayan ve işe iade davasını kazanmış olan işçilere ödenen tazminat çeşididir. Bu tazminat ise belirli şartlar altında alınabilmektedir. Öncelikle işe iade davası ile birlikte işçinin işe geri iade kararının çıkarılması gerekmektedir. Daha sonrasında ise işçinin 10 gün içerisinde işe tekrardan başlama arzusunun olduğunu işverene iletmesi istenmektedir. İlgili süre içerisinde işverene bildirimde bulunan işçi, işvereni tarafından 1 ay içerisinde işe geri alınmayı beklemektedir. Eğer işveren 1 ay içerisinde işçiyi geri işe almaz ise işe başlatmama tazminatı ödemek zorundadır.
İşçiye ödenecek olan tazminat tutarı ise en az 4 aylık en fazla da 8 aylık bir maaş tutarına denk gelmektedir. İşveren eğer dava kararınca 1 ay içerisinde işçiyi işe geri almaz ise mecburen bu tazminatı işçiye ödemelidir. İş Kanunu gereğince işçilerin işe başlatmama tazminatı alma hakları bulunmaktadır. Eğer bu tazminat da ödenmez ise işçinin tekrar dava açarak süreci tekrar yargıya taşıması söz konusu olmaktadır.
Boşta Geçen Süre Tazminatı Nasıl Hesaplanır?
İşe iade davasını kazanmış olan işçilere boşta geçen süre tazminatı ödenmektedir. Bu tazminat ise işe başlatmama tazminatı kapsamında biraz daha farklı hesaplanmaktadır. Tazminatın hesaplanmasında işçinin aldığı aylık ücretin içerisinde diğer yan ücretler yani yemek, yol ve ikramiye gibi ücretler de dahil edilmektedir. İş sözleşmesi feshinden itibaren işçinin yol, yemek ve ücret gibi ödemelerinin aynen yapılması gerekmektedir. Eğer iş sözleşmesi feshi tarihinden sonra 4 ay içerisinde işçi ücretlerine zam gelmiş ise ödenecek olan tazminat tutarı da bu zamlı ücretlerden etkilenmektedir. Son durumda ise boşta geçen süre tazminatı daha yüksek rakamlara ulaşmaktadır.
Hesaplanan bu tazminat tutarı ise sigorta primleri olarak da son derece önemli olmaktadır. İşçinin boşta geçen bu 4 aylık süre işçinin kıdeminden sayıldığından dolayı geçmişe dönük SGK bildirimleri ve ilgili prim ödemeleri gerçekleşmelidir. Boşta geçen süre tazminatı olarak bu prim ödemelerinin de geçmişe dönük yapılması gerekmektedir.
İşe Geri Dönüş İçin Hangi Davayı Açmam Gerekir?
Çıkarıldığı işe geri dönmek isteyen işçilerin bu durumda dava açması gerekmektedir. Konu işe geri dönüş olduğundan dolayı işe iade davası açılmalıdır. Bu dava çeşidi işçilerin haksız ya da geçerli olmayan bir neden ile işten çıkarılması ile ilgilenmektedir. İşveren tarafından geçerliliği olmayan bir nedenler işten çıkarılmış olan işçiler dava açarak işlerine geri dönme şansını elde edebilmektedir. İşe iade davası kapsamında dava süreci eğer işçinin lehine olursa hem işe geri dönüş hem de tazminat tutarı söz konusu olmaktadır. Davayı açmak isteyen işçilerin gerekli şartları yerine getirmesi de mutlaka gereklidir.
İşe iade davası açmak isteyen işçilerin ilk olarak arabulucuya başvurması gerekmektedir. İş sözleşmesi feshinden itibaren 1 ay içerisinde arabulucuya başvurarak gerekli işlemleri yerine getirmelidir. Eğer arabulucu tarafından da işe geri dönüş sağlanamıyor ise artık dava sürecine başvuru yapılabilmektedir.
İşe İade Dava Açma Süresi Nedir?
İşine geri dönmek isteyen işçilerin işe iade davası için belirli bir süre zarfında dava başvurusunda bulunması gerekmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. Maddesi gereğince iş sözleşmesi feshedilen işçinin fesih tarihinden itibaren 1 ay içerisinde dava açma hakkı bulunmaktadır. Ancak işçiler dava açmadan önce arabulucuya başvurarak belirli bir anlaşmaya ulaşmak zorundadır. Eğer arabulucuya başvurulduğu halde herhangi bir anlaşma söz konusu olmamış ise son arabulucu tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde işe iade davası açılabilmektedir.
Dava açmak isteyen işçilerin bu noktada dikkat etmesi gereken önemli bir husus bulunmaktadır. Bu hususa göre ihbar süresi geçtikten sonra 1 aylık süre başlamamaktadır. Fesih bildirimi ile birlikte 1 aylık işe iade davası açma süresi bulunmaktadır. Sürelerin hangi tarihten itibaren başladığını bilmek gerekmektedir. Aksi halde süresi dolan işçilerin dava açma hakkı olmamaktadır. Açılan davalar ise ortalama 2 ay içerisinde sonuçlanmalıdır. Bunun yanında temyizin de 1 aydan önce tamamlanması gerekmektedir.
Tazminat Aldıktan Sonra İşe İade Davası Açılır mı?
İşveren tarafından iş sözleşmesi feshedilen işçiler çeşitli kıdem ve ihbar tazminatı gibi ödemeleri alabilmektedir. Bu ödemeler sonrasında ise işe iade davası açılıp açılmadı işçiler tarafından merak edilmektedir. İş Kanunu kapsamınca işe iade davaları için bu tazminatların herhangi bir engel oluşturmadı belirtilmektedir. Dolayısıyla tazminat alan işçiler sonradan işe iade davası açabilmektedir. Fakat dava açıldıktan sonra bu tazminatların geri ödenebilme durumu söz konusu olabilmektedir. Açılan dava sonucuna göre fesih geçersiz sayılır ise işçiler aldıkları tazminat tutarlarını işverene geri iade etmek zorundadır.
İşe geri dönmek adına açılan davalarda dava sonucuna göre tazminat tutarları geri ödenebilmektedir. Özellikle bu gibi davaları açmadan önce feshin geçerli olup olmadığını değerlendirmek gerekmektedir. Aksi halde işe geri dönülemediği gibi alınan tazminat tutarları da işverene geri iade edilecektir. Kısaca ise alınan tazminatlar işe iade davası için hiçbir şekilde engel teşkil etmemektedir.
İşçinin İşe İade Edildikten Sonra Tekrar İşten Çıkarılması Durumunda Ne Yapılmalıdır?
İşe iade davası ile birlikte işine geri dönen işçiler eğer tekrar işten çıkarılır ise ilgili süreç yeniden başlamaktadır. İşten çıkarılan işçinin haklı ve geçerli nedenlerden dolayı mı işten çıkarıldığı tespit edilmelidir. Bu noktada işsiz kalan çalışanın konuyu yargıya taşıması kendine sunulan bir haktır. İş Kanunu çerçevesince belirtilen maddeler gereğince fesih bildiriminden itibaren 1 ay içerisinde işe iade davası açılabilmektedir. Açılan dava sonucunda ise işçi eğer haksız ve geçersiz nedenlerden dolayı işten çıkarılmış ise işe geri dönebilmektedir.
İşten tekrar çıkarılmış olan işçilerin bu durumda tazminat alma hakları da bulunmaktadır. İşveren tarafından işten çıkarılmış işçilere işe başlatmama tazminatı ödenmektedir. Bunun yanında boşta geçen süre tazminatı da işçilerin aldığı diğer tazminat türlerinden biri olmaktadır. Fakat açılan işe iade davası sonucuna göre haklı nedenlerden dolayı yeniden işten çıkarılmış olan işçi aldığı tazminatları işverene geri iade etmek zorundadır. Dolayısıyla dava sonucuna göre ne olacağı belirlenmektedir.
İşe İade Davasını Kazanan İşçinin Başka İşte Çalışması Mümkün müdür?
İşe iade davası süresince davayı açan işçilerin bu süre zarfında başka işte çalışması oldukça tartışılan bir konudur. Özellikle bu konu hakkında net bir yasa bulunmamaktadır. İşe iade talebinde bulunan işçilerin bunu sadece işe başlatmama tazminatı alabilmek için yapmaması gerektiği belirtilmektedir. Yargıtay bu konuda işçilerin samimi olmasını istemektedir. Fakat açılan bu işe iade davası ise çeşitli nedenlere bağlı olarak oldukça uzun sürelerde sonuçlanabilmektedir. Bir işçinin bu süre zarfında çalışmadan geçinmesi mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla işçilerin mutlaka bir gelir elde etmesi gerekmektedir.
İşe iade davasını kazanan işçilerin ise başka işte çalışması davanın reddedilmesine neden olabilmektedir. Yargıtay tarafından bu durum samimi görülmeyebilmektedir. Eğer davayı kazanıp tazminat tutarları alınmış ise bu ödemeler geri işverenlere iade edilebilmektedir. İşe iade davası açan ve kazanan işçilerin bu noktada başka bir işte çalışması Yargıtay tarafından farklı bir şekilde değerlendirilebilmektedir.
İşe İade Davası Kazanıldıktan Sonra Ne Yapılmalıdır?
İşveren tarafından haksız ve geçersiz nedenlerden dolayı işten çıkarılan işçilerin davayı kazandıktan sonra yapması gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Öncelikle işe iade davasını kazanan işçilerin işten atıldıktan sonra boşta geçen süre tazminatı alması söz konusu olmaktadır. Bunun yanında işe iade davasını kazanan işçilerin 10 gün içerisinde işverene başvurması gerekmektedir. Mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren başlayan 10 gün süre içerisinde işverene başvurmamış işçiler işe geri dönememektedir. İşe iade davası sonuçlanan ve kazanan taraf olan işçiler işverene yazılı bir şekilde başvurmalıdır. Son durumda ise yazılı başvuru eline ulaşan işverenin ilgili işçiyi 30 gün içerisinde işe geri başlatması gerekmektedir.
İşe iade davası kapsamında işçiyi tekrar işe başlatmayan işverenler tazminat ödemek zorundadır. 30 gün içerisinde işe başlatılmayan işçilere 4 aydan 8 aya kadar ücret tutarında işe başlatmama tazminatı ödemelerini gerçekleştirmektedirler. Bunun yanında işçilere boşta geçen süre tazminatı ile birlikte kıdem ve ihbar tazminatı da ödemektedirler.
İşe İade Davalarında Arabuluculuk Süresi Ne Kadardır?
İşe iade davalarında öncelikle işçilerin arabuluculara başvurması gerekmektedir. Arabulucular işveren ile işçi arasında uygun bir anlaşma sağlamaya çalışmaktadır. İlgili arabulucuya ise belirli bir süre içerisinde başvurulması gerekmektedir. İş Kanunu’nun 11. Maddesine göre ise işe iade davası açmak isteyen işçinin fesih bildiriminin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde arabulucuya başvurması istenmektedir. İşine geri dönmek isteyen işçinin başvurduğu arabulucu işverenle irtibata geçerek bir anlaşmaya varılması için çalışmaktadır.
İşe iade için başvurulan arabuluculuk faaliyetleri sonucunda ise herhangi bir anlaşmaya varılamamış ise son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde dava açılabilmektedir. Açılan bu işe iade davası ile birlikte konu gerekli merceklere iletilmektedir. İşçilerin fesih bildirimi tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde başvurduğu arabulucu belirli bir tarihe bağlı kalmaksızın faaliyetlerine başlamaktadır. Arabuluculuk faaliyetleri yoğunluğa göre uzayabilmektedir. Bu noktada herhangi bir anlaşma sağlanamamış ise işe iade davası açmak için iş mahkemesine başvuru yapılmaktadır.
İşe İade Davası Dilekçe Örneği
İSTANBUL NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DAVACI: ………………………
VEKİLİ: Av. Aytaç KINDIR
DAVALI: …………………..
KONU: İşe iade talebimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkilim ,davalı şirkette.,…….. tarihinden itibaren ……………………………….. çalışmakta olup, kendisi çalıştığı iş yerinde kalifiye bir elemandır.Ancak, davalı işveren 29.12.2017 tarihinde yapmış olduğu yazılı fesih ihbarnamesiyle , İş Kanunu 25. Md. II/h bendi uyarınca müvekkilimin iş akdini feshetmiştir.İş akdi feshedilene kadar, müvekkilim iş yerinde gayet sorunsuz bir şekilde hizmet vermiş, görevlerini eksiksiz ve en iyi şekilde yapmıştır. Fesih ihbarnamesinde işverence dayanılan sebep haksız ve dayanaksız olduğundan işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olmuştur. Şöyle ki;
Müvekkil, işveren nezdinde…………… tarihinde fiili olarak çalışmaya başlamıştır. ttiği bu başarıların ardından, çalıştığı mağazada bulunan yöneticiler tarafından, takdir ve teşvik edileceği yerde, en küçük hatası büyütülerek, kendisine sürekli yetersiz ve başarısız olduğu ifade edilmiş ve iş motivasyonu düşürülmeye çalışılmıştır.
Müvekkil hakkında, haksız olarak sözleşmesinin sona erdirildiği sürece gelinceye kadar, sürekli asılsız tutanaklar tutulmuş ve kendisinin iç huzuru bozulmuş ve iş akdinin sona erdirileceği yönünde tedirginlik oluşturulmuştur. Her ne kadar, işveren fesih bildiriminde, müvekkilin yaptığı iş hususunda defalarca ve farklı sebeplerle uyarıldığını ve savunmasının alındığını beyan etmişse de, hazırlanan tutanaklara konu olaylar genellikle olduğundan farklı gösterilmiş ve gerçeğe aykırı hazırlanmıştır. Tutanak metinlerine bakıldığında, yalnızca olay aktarılmış ve tutanak metninde belirtilen sözde tanık beyanların ve delillerin ne olduğu müvekkile açıklanmadan savunması istenmiştir. Müvekkilin gerçekleştirdiği iddia edilen, işyeri kurallarına aykırı davranışlar, diğer çalışanlar tarafından da çoğu kez gerçekleştirilmesine rağmen, bu olaylar büyütülmemiş ve genellikle sözlü uyarılarla yetinilmiştir. Diğer çalışanlara yapılan muamele göz önünde bulundurulduğunda, müvekkile her hatasında bu şekilde tutanak tutulması, işverenin çalışanlarına eşit davranma yükümlülüğünü açık şekilde ihlal etmekte ve kötüniyet barındırmaktadır. Müvekkil, ilk başlarda, işyeri yöneticilerinin asıl niyetini anlamamış ve yapıcı olmaya çalışarak, iyiniyetli olarak hatasının tekrar etmeyeceğini beyan etmiştir. Ancak, tutanakların sayısının artmasıyla, işverenin amacını anlamıştır. İşini kaybetmek istemediği için, savunmalarında açıkça itirazda bulunmamış ve yöneticilerinden tavsiye alarak, olayların çoğunu sineye çekmiştir. Müvekkilin aleyhine tutulan tutanaklara konu davranışları kabul etmiyor ve sırasıyla şu beyanlarda bulunuyoruz:
DELİLLER :
1. Davacı müvekkile ait personel özlük dosyasının ve maaş bordrolarının davalı kurumdan celbi
2. Davacı müvekkile ait SGK kayıtlarının ilgili SGK Müdürlüğü’nden celbi
3. Tanık. (Tanık isim ve adresleri gerektiği takdirde bildirilecektir)
4. Bilirkişi, keşif, yemin, her türlü yasal delil ve karşı tarafça sunulan delillere mukabil delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla arz olunur.
HUKUKİ SEBEPLER: İş Kanunu ve sair mevzuat.
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda açıkladığımız ve re’sen gözetilecek nedenlerle fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile;
1. Davacı müvekkilin iş sözleşmesi feshinin geçersizliğinin tespitiyle işe iadesine,
2. İşverenin davacı müvekkili işe başlatmaması halinde, davalı tarafça iyi niyetten yoksun fesih de göz önüne alınarak 8 aylık ücreti tutarında tazminat ödenmesine,
3. Kararın kesinleştirilmesine kadar çalıştırılmadığı süreler için davacı müvekkile 4 aylık ücret ve diğer tüm haklarının ödenmesine,
4. Tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederiz.
Davacı Vekili
Av. Aytaç KINDIR
İşe İade Davası Avukatlık Ücreti
İşe iade davası açmak isteyen kişilerin bu dava süresi içerisinde en doğru adımları atabilmesi için işçi avukatından yardım alması gerekmektedir. Dava içerisinde hakların en iyi şekilde savunulabilmesi ve gerekli adımların atılabilmesi için işçi avukatı devreye girmektedir. Özellikle konuyu yargıya taşımak konusunda yetersiz bilgiye sahip olan işçilerin işçi avukatına başvurarak ilerlemesi sürecin daha iyi kontrol edilmesine olanak vermektedir. İşe iade davası için alınan avukatlık hizmeti ise değişen ücretlere tabii tutulmaktadır.
İşine geri dönmek isteyen kişilerin başvurduğu işçi avukatları davanın süresine göre ücretler almaktadır. Bu noktada davaların uzaması gibi durumlarda avukatların hizmet süresi de uzamaktadır. Fakat işe iade davası için ödenen avukatlık ücretleri davanın işçinin lehine çevrilmesi adına oldukça önemli olmaktadır. Alanında uzman bir işçi avukatı ile dava sürecini değerlendiren işçilerin işe geri dönme yüzdesi son derece fazladır. İşe geri dönüş için açılan davalarda görev alan avukatların aldığı ücretler ise net bir rakam ile belirtilememektedir. Tamamen davanın ne kadar sürede sonuçlandığına bağlı olarak bu ücretlerde değişiklikler söz konusu olmaktadır.