İhbar tazminatı bir işyerinde çalışan işçinin kanunda belirtilen süreler uyarınca herhangi bir şekilde haber verilmeden işten çıkartılması ile verilen tazminattır. Kanunen tanınmış olan bu tazminat ihbar süresi dolmadan çıkarılan işçilere de ödenmektedir. İşçi kanunu olarak 4857/17 gereğince işçinin işine son vermek isteyen işverenin geren bildirim süresince diğer tarafa iletmek zorunda olmaktadır. Eğer bu konu hakkında işçiye hiçbir haber vermeden ya da gereken ihbar süresi dolmadan işten ayrılma söz konusu olursa işçilere ihbar tazminatı hakkı doğmaktadır.
Belirtilen tazminat hakkı belirli durumlarda işverene de ödenmektedir. Eğer işçi kanun tarafından belirlenmiş olan süreler uyarınca hiçbir şekilde haber vermeden işten ayrılırsa işverene ihbar tazminatı ödemek zorunda kalmaktadır. İlgili hesaplamalar sonucunda tazminat için ödenecek tutar ortaya çıkmaktadır. Daha sonrasında ise tazminatı ödemek durumunda olan taraf kanun tarafından belirtilen süreler uyarınca karşı tarafa ödemektedir.
İhbar Tazminatı Nasıl Hesaplanır?
İhbar tazminatı hesaplaması yapılırken işçinin çalışırken aldığı son brüt ücret esas alınarak gerekli hesaplama işlemleri gerçekleştirilmektedir. Esas alınan bu son brüt ücret ise haftalık şeklinde hesaplanmaktadır. Daha sonrasında da işçinin çalıştığı süre boyunca ortaya çıkan ihbar süresi ile çarpılmaktadır. Son durumda ise ödenecek olan ihbar tazminatı ortaya çıkmaktadır.
İhbar tazminatının hesaplaması yapılırken belirtilen ücret üzerinden damga ve gelir vergisi kesilmektedir. Bu şekilde tazminat için net bir tutar belirlenmektedir. Örnek verilecek olunursa da bir işyerinde 5 senedir çalışmakta olan 5 bin lira brüt ücretli işçinin ilgili ihbar süresi 8 hafta şeklinde belirecektir. Bu noktada ise işçinin aldığı 5 bin lira brüt ücreti bir aya denk gelen 30 güne bölünmesi gerekmektedir. Bölme işlemi ile birlikte işçinin aldığı günlük ücret ortaya çıkacaktır. İhbar tazminatı için 8 hafta süresi bulunduğuna göre de ihbar süresi 56 gün şeklinde olmaktadır. Yapılan hesaplamalar sonucunda 5 bin lira brüt ücretli işçinin günlük 166 lira aldığı görülmektedir. Ortaya çıkan bu günlük ücret ise 56 gün ile çarpılmaktadır. Böylelikle 9.300 TL ihbar tazminatı tutarı belirecektir. Bu tutardan damga ve gelir vergisi de çıkarıldıktan sonra işçiye ödenmesi gereken 8.900 lira tazminat hesaplanmaktadır.
Kendi İsteğiyle İşten Ayrılan İşçi İhbar Tazminatı Alabilir mi?
Bir işyerinden kendi isteği ile ayrılan işçinin ihbar tazminatı alabilmesi söz konusu olmamaktadır. Hatta kanunen belirtilen sürelerin dışında hiçbir şekilde haber vermeden işten ayrılan işçi tazminat ödemek durumunda kalabilmektedir. Bu noktada ihbar süresini dikkate alarak bildirimde bulunmak gerekmektedir. İşverene herhangi bir bildirimde bulunmayan işçi ihbar tazminatı davası ile karşılaşarak hesaplanan tazminat tutarını ödemek zorunda kalmaktadır. Dolayısıyla istifa eden işçinin bu noktada ihbar tazminatı alma hakkı bulunmamaktadır.
İhbar Tazminatı Alma Şartları Nelerdir?
İşçi kanunu tarafından belirtilmiş olan maddeler uyarınca ihbar tazminatı alınabilmesi için çeşitli şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartlar olarak ilk başta işçi işveren arasında bir iş sözleşmesinin bulunması yer almaktadır. Tazminat almak isteyen işçinin bu noktada herhangi bir iş sözleşmesi olmadan çalıştığı söz konusu ise hiçbir şekilde tazminat ödenmemektedir. Dolayısıyla ilk olarak iş sözleşmesinin olması şarttır. Bunun yanında kıdem tazminatı alabilmek için işçi ya da işverenin kanun tarafından belirtilmiş olan ihbar süresi içerisinde diğer tarafa bildirimde bulunması gerekmektedir. Eğer bu süre boyunca herhangi bir şekilde haber verilmeden işten ayrılma ya da işten çıkarılma söz konusu ise ihbar tazminatı hakkı doğmaktadır.
Son olarak ihbar tazminatı alma şartları kapsamında işçi ya da işverenin haklı bir iş sözleşmesi feshi nedeni bulunması gerekmektedir. Bu noktada haklı bir fesih sebebi bulunmuyor ise tazminat almamakla birlikte karşı tarafa tazminat tutarı ödenmektedir.
İşçi İhbar Tazminatı Dilekçe Örneği
Aşağıdaki örnek ihbar tazminatı dilekçesini ilgili yerleri gerekli bilgilerinizle doldurarak yasal işlemlerinizde kullanabilirsiniz.
DENİZLİ NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DAVACI: ………………….. (Tc Kimlik No: ……………..)
VEKİLİ: Av. Aytaç KINDIR
(Adres Antettedir.)
DAVALI: ……………………….. (…………..)
KONU: Müvekkilimin haksız fesihle işten çıkarılması nedeniyle Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; HMK 109.maddesi uyarınca, davacının İHBAR TAZMİNATI kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere Kısmi dava,
HARCA ESAS DEĞER: 500, TL
AÇIKLAMALAR :
Müvekkil, davalı işyerinde …………… – …………………. tarihleri arasında Gıda Mühendisi olarak çalışmıştır. Müvekkilin iş akdi, işverence haksız bir şekilde feshedilmiştir.
I-) DAVA ŞARTI OLAN ARABULUCULUK GÖRÜŞMESİ NETİCESİZ KALMIŞTIR.
Feshin haksız olması sebebiyle, müvekkilin hak etmiş olduğu işçilik alacaklarının kendisine ödenmesi talebiyle, ………… tarihinde dava şartı olan Arabuluculuk kanun yoluna başvurulmuşsa da; gerçekleştirilen görüşmeler sonuçsuz kalmış ve taraflar anlaşamamıştır.
Arabuluculuk tutanağının aslı mahkemenize fiziki olarak ayrıca sunulacaktır.
Arabuluculuk Bürosu: .
Büro Dosya Numarası: ……./….
Arabuluculuk Numarası: …/1……
II-) MÜVEKKİLİN İŞ AKDİ HAKSIZ NEDENLE SONA ERDİRİLMİŞTİR.
Müvekkil ve davalı işveren arasında noter huzurunda tanzim edilmiş olan İstihdamı Zorunlu personel Sözleşmesi uyarınca iş akdi kurulmuş ve müvekkil işyerinde Gıda Mühendisi olarak çalışmaya başlamıştır.
Müvekkil, davalı işyerinde çalıştığı zaman zarfında fazla mesaiye zorlanmış, resmi ve dini bayramlara denk gelen tatil günlerinde çalışma yaptırılmış ve karşılığı ödenmemiştir.
Davalı işyerinde, maaşların elden ödenmesi şeklinde hukuka aykırı bir uygulama bulunmaktadır. Dilekçemiz ekinde sunmuş olduğumuz kapasite raporuna bakıldığında işyerinde 5’ten fazla personel çalıştığı görülmektedir. Davalı işveren, maaşları elden ve eksik ödemektedir. İşbu durum bir işyeri uygulaması haline dönüşmüştür.
Müvekkil, davalı işverenden hiçbir surette sözleşmede kararlaştırdıkları ödemeyi tam olarak alamamıştır. Maaş ödeme zamanı geldiğinde, işverence 1800-1900 TL civarı bir ödemeyi elden almış, Ocak 2019 ayından itibaren de 2300 TL ödeme almaya başlamıştır. Müvekkil her ay işverenden tam ödeme yapmasını şifahen talep etmişse de, davalı işveren müvekkili hep oyalamıştır. 16.05.2019 tarihine gelindiğinde, müvekkil davalı işveren ile son kez iletişime geçerek bakiye maaşının ödenmesini talep etmiştir. Akabinde, müvekkile alacakları ödenmediği gibi, işverence dilekçemiz ekinde sunmuş olduğumuz ihbar öneli müvekkile zorla imzalatılmıştır. Müvekkil tarafından 24.05.2019 tarihinde işçilik alacakları talepli olarak dilekçemiz ekinde sunmuş olduğumuz ihtarname keşide edilmişse de, işveren tarafından, tebligatın yapılmasına mahal vermeden haksız olarak müvekkilin iş akdi feshedilmiştir.
İşten ayrılış nedeni 29 olarak bildirilen işçi, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre işsizlik maaşına hak kazanamamakta ayrıca işvereninden de tazminat talep edememektedir.
“İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih” gerekçesine dayanarak müvekkilin savunmasını almadan iş akdini sona erdirmiştir. İşbu husus, dilekçemiz ekinde sunmuş olduğumuz, SGK tarafından düzenlenen işten ayrılış bildirgesinde de sabittir.
İşçinin davranışları sebebiyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
DELİLLER:
1- Müvekkile Ait Sgk Kayıtları (mahkemece Celp Edilecek)
2- Banka Hesap Dökümü Ve Banka Kayıtları ( Mahkemece Celp Edilecek)
3- Müvekkile Ait İşyeri Şahsi Sicil Dosyası, ( Mahkemece Celp Edilecek)
4- Tanık Beyanları ( Tanıklarımız Bilahare Bildirilecektir. )
5- Bilirkişi İncelemesi,
6- Emsal Ücret Araştırmaları,
7- Yemin,
8- Arabuluculuk Son Toplantı Tutanağı
9- Vekaletname Ve Davalının Sunacağı Delillere Karşı Delil Sunma Hakkımız Saklı Kalmak Kaydı İle Yasal Her Türlü Delil.
Müvekkile ait banka hesap bilgileri:
HUKUKİ SEBEPLER: İş kanunu ve sair mevzuat.
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle;
Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Kanunun 109. Maddesine göre belirlenecek tutardan şimdilik;
Müvekkilimizin almaya hak kazandığı 500 TL (şimdilik harca esas olmak üzere) İhbar tazminatının akdin fesih tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte ödetilmesine,
Davalı tarafın sunacağı delillere karşı yeni delil sunma hakkımız saklı kalmak üzere sunduğumuz delillerin kabulüne ,
Yargılama harç ve giderleri ile Ücreti Vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.
–
Davacı Vekili
Av. Aytaç KINDIR
Ekler:
İhbar Davaları Ne Kadar Sürer?
İşçi ya da işverenin alacağı ihbar tazminatı belirli dava süresi içerisinde sonuçlanarak alınabilmektedir. Taraflar arasında ortaya çıkan ihbar tazminatı davası ise iş mahkemeleri kapsamında tamamlanarak bilgilendirilmektedir. Günümüzde ise işçi ve işveren arasında ortaya çıkan alacak ve tazminat davaları için tamamlanma hedef süresi yaklaşık 540 gün şeklinde belirlenmiş olmaktadır. İhbar tazminatı davası kapsamında ortalama 18 ay içerisinde dava sonuçlanmaktadır.
İhbar tazminatı zaman aşım süresi ise 5 yıl olarak belirlenmektedir. Dolayısıyla işçinin iş sözleşmesi feshinden itibaren 5 yıl içerisinde ihbar tazminatı davası açmaması tazminat alacağının zaman aşımına uğramasına neden olmaktadır. Bu noktada ise tazminat davası açılamayarak ilgili ödemeler alınamamaktadır. 25.10.2017 tarihinde İş Kanununda yapılan değişiklik ile birlikte 10 yıl olan süre 5 yıl şeklinde değiştirilmiştir. Bu tarihten itibaren iş sözleşmesi feshedilmiş işçiler 5 yıl dolmadan ihbar tazminatı davası açarak hakları olan tazminat tutarını almaya başlayabilmektedir.
İhbar Davası Avukat Ücreti Ne Kadar?
İlgili gerekçeler nedeniyle ihbar tazminatı davası açmış olan tarafların iş avukatı ile birlikte dava sürecini yönetmesi söz konusu olmaktadır. Çeşitli kıdem, ihbar ve diğer alacaklar için hizmet sunan iş avukatları ihbar tazminatı için açılmış olan dava sürecini oldukça iyi bir şekilde yönetmektedir. Bunun yanında işçi ya da işverenin haklarını savunarak kanun çerçevesince hakları olan tazminat tutarının ödenmesinde yardımcı olmaktadır.
İhbar tazminatı davası için destek alınan iş ve işçi avukatları çeşitli ücretlendirmeler ile birlikte hizmet vermektedir. Oldukça değişen bu ücretlendirmeler ise dava süresi ve diğer değişkenlere göre belirlenmektedir. Eğer ihbar tazminatı için açılmış olan dava uzar ise ücret de ona göre değişecektir. Fakat günümüz iş ve işçi avukatı ücretleri son derece uygun düzeylerde yer almaktadır. İşçi ve işverenlerin faydalandığı iş avukatları ilgili tarafın alacağı tazminat tutarı için çalışmalar gerçekleştirmektedir. İhbar tazminatı alacak olan işçi ya da işverenin haklarını dava süreci boyunca savunarak gerekli bilgilendirmelerle hangi aşamada olunduğunu bildirmektedir.
İhbar Süresini Beklemeden İşten Ayrılabilir miyim?
İhbar tazminatı olarak işçilerin ilgili ihbar süresi dolmadan işten çıkartılmış olması gerekmektedir. İşçi kanununda belirtilmiş olan bu süreler içerisinde haber verilmeden ya da süre dolmadan işten çıkarılan işçiler tazminat almaktadır. Fakat bu durumun tam tersi de olabilmektedir. Kanun tarafından belirlenen ihbar süresi dolmadan işçinin işten ayrılması işverene tazminat ödemesine neden olmaktadır.
İşçilerin ihbar süresini beklemeden işten ayrılmaları işverene tazminat ödenmesine neden olabileceğinden dolayı mutlaka haklı bir nedenin olması gerekmektedir. Mobing gibi bir nedenden dolayı ihbar süresi dolmadan işten ayrılmak isteyen kişiler ise manevi tazminat talebi gibi hakları da bulunmaktadır. Fakat İşçi Kanunu içerisinde belirtilmiş olan ihbar süresi dolmadan işten ayrılmaya çalışmak çeşitli sorunlar yaratabilmektedir. Bunun nedeni ise işverenin anında boşluğu dolduracak işçi bulamamasından kaynaklanmaktadır. İhbar süresi de bu nedenden dolayı belirtilmiş olup aynı şekilde işçinin de işten ayrıldığı gibi yeni bir iş bulamamasından kaynaklı kanunda yer almaktadır.