Nafaka bir kimsenin diğer bir kimseye geçimini sağlamak veya kolaylaştırmak üzere ödediği bir ücrettir. TMK’da dört çeşit nafaka düzenlenmiştir. Bunlardan üçü doğrudan boşanmayla ilgilidir. Bunlar tedbir, iştirak, yoksulluk nafakalarıdır. Altsoy, üstsoy ve kardeşlerle ilgili olan yardım nafakası da dördüncü nafakadır.
Tedbir nafakası boşanma veya ayrılık davası esnasında talep edilebileceği bu davalar açılmadan da talep edilebilir.
Ayrı yaşamak için haklı nedenini ispat eden eş kendisi ve/veya ergin olmayan müşterek çocuklar için tedbir nafakası talep edebilir. Hâkim eğer bu nafakaya hükmederse, başka bir kararına kadar bu nafaka ödenir.
Boşanma ve ayrılık davası esnasında istenen tedbir nafakası da davanın hükme bağlanması aşamasına kadar ödenir.
İştirak nafakası (TMK m.327 vd.), boşanma sonrasında ergin olmayan müşterek çocukların velayeti kendisinde olan tarafa ödenmesine hükmedilen nafakadır. Bu nafaka ile müşterek çocukların giderlerine ortak olunması amaçlanmaktadır. Bu nafakaya hâkim tarafından re’sen hükmedilir. Bu nafakanın ödenmesi çocuğun ergin olmasına kadar devam eder; ancak eğer çocuk eğitimine devam ediyorsa nafaka ödenmesine devam edilir.
Yoksulluk nafakası (TMK m.175), boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen ve diğer eşe göre hiç veya daha az kusurlu olan eşe süresiz olarak ödenen nafakadır.
Nafaka alacakları öncelikli alacaklardandır ve nafaka alacaklısı lehine güvence niteliğinde birçok istisna hükmü bulunur. İcra hukukundan kaynaklı davalarda öncelikli alacaklardan olduğu gibi nafakaya ilişkin mahkeme ilamının zamanaşımına uğramaması da bu hükümlere örnek teşkil etmektedir.
- Nafaka İndirilmesi
TMK m.176 gereği nafaka miktarının indirilmesi, arttırılması gündeme gelebilir. Bunun için tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin indirmeyi gerektirmesi ve sosyal ve ekonomik durum uyarlamayı gerektirmelidir. İndirmeyi her iki taraf da hâkimden isteyebilir.
- Nafaka Arttırılması
Nafaka arttırılması, iştirak nafakalarında müşterek çocukların yaşam giderlerinin artması, yoksulluk nafakasında eski eşin ihtiyaçlarına artık mevcut nafakanın yetmemesi gibi nedenlerle talep edilebilir.
- Nafaka Kaldırılması
Tedbir nafakası eğer haklı nedene dayalı fiili ayrılık nedeniyle hükmedilmişse hâkim kararı ile kaldırılabilir. Ancak ayrılık ve boşanma davası nedeniyle hükmedilen tedbir nafakası karar tarihi ile kaldırılır.
İştirak nafakası müşterek çocukların ergin olması ile re’sen ortadan kalkar. Ancak eğitimine devam eden çocuk hakkında bu nafaka devam eder. Yoksulluk nafakası, nafaka ödenen eş yeniden evlenir veya taraflardan biri ölürse nafaka kendiliğinden ortadan kalkar. Fiili olarak evli gibi olunması halinde ise mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılmasına karar verilebilir. Aksi halde bu nafaka süresizdir.
Nafaka artırım davası, başlıca ekonomik nedenler geçerli olmak üzere mahkeme tarafından belirlenmiş olan nafakanın yeterli gelmemesi, mücbir masrafları karşılamak için yeterli düzeyde olmaması gibi nedenlerden dolayı nafaka alacaklısı tarafından nafaka yükümlüsüne karşı açılan bir dava çeşidi olarak öne çıkmaktadır. Öte yandan nafaka azaltma davası ise nafaka yükümlüsünün, mahkeme tarafından belirlenen nafaka tutarının gerekenin üzerinde olduğu için nafaka miktarının azaltılması talebiyle nafaka alacaklısına karşı açmış olduğu bir davadır. Öte yandan nafaka yükümlüsü, nafaka alacaklısının nafaka ihtiyacının ortadan kalktığı ve ekonomik bağımsızlığın sağlandığı durumlarda nafaka kaldırılması davası açması da mümkündür.
Nafaka Davası Hangi Şartlarda Açılır?
Nafakanın arttırılması ya da düşürülmesi talebiyle İstanbul Boşanma Avukatı aracılığı ile açılacak davalarda bazı şartların oluşması gerekmektedir. Bu şartlar genel olarak şu şekilde nitelendirilebilir;
- İştirak nafakası olarak adlandırılan çocuğun bakım masraflarını karşılamak üzere belirlenen nafakanın, çocuğun eğitim ihtiyaçlarının artması ya da büyümesi gibi nedenlerle nafakanın artık yeterli bulunmaması.
- Nafaka yükümlüsü tarafın ekonomik durumunun nafakanın belirlendiği ana göre daha iyi olması, maddi gücünün olumlu yönde değişmesi.
- Nafaka yükümlüsünün maddi gücünün düşmesi, ekonomik olarak güç kaybetmesi.
- Nafaka alacaklısı tarafın hayat standartlarının nafakanın bağlandığı döneme kıyasla düşüş göstermesi.
- Enflasyon sebebiyle nafakada değer kaybı oluşması, yeterli bulunmaması.
- Nafaka alacaklısının ekonomik durumunun iyileşmesi, ihtiyaçlarını nispeten ya da tamamen karşılayabilecek maddi güce ulaşması.
Bu ve bunun gibi durumlardan en az bir tanesinin gerçekleşmesi durumunda taraflar, nafaka artırım ya da nafakanın düşürülmesi talebiyle mahkemeye başvuruda bulunabilirler. Artırım ya da indirim talebinde bulunan kişilerin, talebin nedenini ve bu nedeni destekleyici unsurları net bir şekilde mahkemeye sunması gerekmektedir.
Nafaka Artırımı Mümkün müdür?
Nafaka artırım davası açılıp açılamayacağı ya da nafaka miktarının arttırılıp arttırılamayacağı birçok nafaka alacaklısı tarafından oldukça merak edilen bir konu olarak öne çıkıyor. Gerekli şartların oluşması durumunda nafaka alacaklısının nafaka artırım talebinde bulunması mümkündür. Nafaka artırım taleplerinde mahkemece ilk olarak ekonomik durum değerlendirilmektedir.
Nafaka alacaklıları birçok sebepten dolayı nafaka artırım talebinde bulunabilir. Nafaka yükümlüsünün ekonomik açıdan büyümesi, nafakanın yetersiz gelmesi, enflasyon sebebiyle nafakada yaşanan değer kaybı, ihtiyaçların artması gibi nedenler nafaka artırım talebi için uygun görülebilmektedir.
Nafaka artırım talebinde bulunulmasının ardından nafaka alacaklısının talebi gerekli şartlar ve kurallar dahilinde değerlendirilir. Değerlendirme sonucunda eğer nafaka artırım talebi geçerli nedenlere dayanıyor ve nafaka yükümlüsünün nafaka artırım talebine olumlu yanıt verecek ekonomik gücü bulunuyorsa nafaka artırımı gerçekleşecektir.
Nafaka Azaltılması Mümkün müdür?
Nafaka azaltılmasının mümkün olup olmadığı birçok nafaka yükümlüsü tarafından merakla araştırılıyor. Özellikle de çekinmeli boşanma davalarının ardından nafaka yükümlüleri nafaka miktarını düşürebilmek için çeşitli araştırmalar yapıyor. Gerekli şartlar oluştuğu takdirde nafaka azaltılması için talepte bulunulması ve nafaka miktarının düşürülmesi mümkündür.
Nafaka alacaklısının hayatını idame ettirebilecek ekonomik güce kavuşması, nafaka gerekliliğine olan ihtiyacın düşürülmesi, nafaka yükümlüsü tarafın ekonomik açıdan zayıflaması ya da alacaklı tarafın mücbir masraflarında düşüş görülmesi gibi durumlar nafaka azaltılması talebinde bulunan kişiler için son derece önemlidir. Çünkü mahkemeler tıpkı nafaka artırım taleplerinde olduğu gibi nafaka azaltılması taleplerinde de geçerli bir neden sunulmasını talep etmektedir.
Nafakanın azaltılması yukarıda saydığımız durumların ya da benzer durumların gelişmesi durumunda mümkün olacaktır. Bu şartlar oluştuğu takdirde nafaka yükümlüsü ilgili yerlere başvuru yaparak nafakanın azaltılması talebini sunabilirler. Ek olarak nafaka yükümlülüğü bulunan taraf, nafakanın kaldırılması davası açarak nafaka yükümlülüğünün kaldırılmasını talep edebilir. Nafaka kaldırılması talebinin olumlu yanıtlanabilmesi için yine aynı durumların gerçekleşmesi gerekmektedir.
Boşanma Davası Açmadan Nafaka Davası Açılabilir mi?
Henüz boşanma davası açmadan ya da boşanma davasının devam ettiği süreçte tarafların nafaka talebinde bulunmaları ve nafaka hak etmeleri mümkündür. Boşanma davası henüz devam etmekte iken ya da boşanma davası açılmamış olmasına rağmen evlilik birliği içerisinde bulunan fakat birlikte yaşama devam etmeyen taraflar nafaka talebinde bulunabilmektedir. Bu durumda mahkeme tedbir nafakası uygulanmasına hükmedebilir. Nafaka talebinde bulunan tarafın nafaka talebinde bulunabilmesi için ayrı yaşam sürüldüğünün ispatlanması gerekmektedir. Ek olarak ayrı yaşama durumunun, nafaka alacaklısının haklı olduğu bir etmene dayanması talep edilmektedir.
Ayrıca boşanma davası açılmadan nafaka talebinde bulunulması yalnızca eşler için değil müşterek olarak kabul edilmekte olan çocuklar için de velayet hakkı olan eş açısından mümkün. Eş ayrı yaşama konusunda haklı sebeplerinin olduğunu, genel olarak haklı olduğunu mahkemeye kanıtlayamazsa hakim nafaka talebini reddedebilir. Ancak ayrı yaşam durumunda tarafların haklı ya da haksız bulunmasının çocuğa verilecek nafaka üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.
Hangi Durumlarda Eşler Birbirine Nafaka Vermezler?
Boşanma durumunun vuku bulması ile birlikte tarafların merak ettiklerinden birisi de hangi durumlarda nafaka verilme zorunluluğunun bulunmadığı sorusunun cevabı olarak önümüze çıkıyor. Boşanma davalarında nafaka da dahil olmak üzere kararlar alınırken, en çok göz önünde bulundurulanlardan bir tanesi de boşanma durumuna neden olan kusurun hangi tarafa ait olduğudur. Bu durum bazı kusurlardan kaynaklı boşanmalarda nafaka zorunluluğunun ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Nafaka zorunluluğunu ortadan kaldıran sebepler şu şekildedir;
- Nafaka talebinde bulunan kişinin evlilik esnasında başka bir kişiyle ilişkisinin bulunduğunun karşı tarafça kanıtlanması.
- Nafaka talep eden tarafın mahkemece tam kusurlu bulunması.
- Nafakaya duyulan ihtiyacın ortadan kalkması.
- Taraflardan herhangi birisinin vefat etmesi.
- Nafaka ödeme yükümlülüğü bulunan tarafın işini kaybetmiş olması ya da gelir düzeyinde iddi anlamda düşüş görülmesi.
- Nafaka alan tarafın emekli maaşına bağlanması ya da kira geliri gibi ispatlanabilir ek gelirlere sahip hale gelmesi.
- Nafaka talep eden kişinin, nafaka yükümlüsüne göre daha iyi ir ekonomik duruma sahip olması.